ENFES NEFES - THE BREATH WORK - DIVING INTO YOURSELF
  • Home
  • About Us
  • Moments
  • Contact
  • Home
  • About Us
  • Moments
  • Contact

Kış Şartları, Güney Amerika'ya Yola Çıkma Kararı  (Ocak 2017)

6/10/2017

0 Comments

 
Ocak 2017'de biletlerimizi almıştık ve o an itibariyle seyahatimiz başlamıştı.
Her yıl Kolombiya'daki arkadaşlarımızı ziyaret etmeyi hedeflemiştik ancak aynı zamanda 2015 yılında köye yerleşme kararımız ile planlarımız 1,5 yıl içinde değişti. 2015 Ekim-2016 Aralık süresince köyde yeni bir yaşam kurmak ve her ay İstanbul'a veya diğer şehirlere yaptığımız seyahatler hayatımızın merkezi oldu.
2015 Aralık sonunda köyümüze son 40 yılda görülmemiş bir kar yağdı, bize göre olağanüstü olan bu durumda çalışmak mümkün değildi. Bazen kar, bazen yağmur yağdı, bazen fırtına çıktı ve 1,5 mt kar hep bizimleydi ve heryerdeydi...İzledik, dinledik, dokunduk, küredik ve en çok da öylece durduk...

Durmak bizim için çok sıradışı bir durum oldu. Günlük koşuşturma kalmadı, elektriklerin kesik olduğu 4 gün içerisinde tüm dış dünya ile iletişim kanallarımız kapandı. Çok çalışmayınca da yemek yeme ihtiyacımız azaldı, hatta hayat bu şekilde devam etse evdeki erzak bize 6 ay yetecek miktarda ve zenginlikteydi. Bizi alarm durumuna geçirecek bir konumuz da olmayınca (dam akıtmıyor, odunumuz var, komşuların sağlığı yerinde vb) sessizleştik ve öylece oturduk. Yaşamın basitliği beni önce ürküttü çünkü bu kadar basit olmasını beklemiyordum, daha karmaşık ve zor olmalıydı sanki...
Bilmediğim birşeyle karşılaşınca ilk hissettiğim korku ve endişe oluyor, hoşuma gitmiyor. Akşamları can sıkıntısı basınca kendimi oyalayabileceğim tüm seçeneklerin zihnimde parıldayıp aniden söndüğüne tanık oldum. Çünkü mum ışığında bu fikirleri yapmak mümkün değildi. Önce ümitsizlik hissettim ve bu his her yanımı sardı sonra odaya yayıldı ve diğer taraftan zihnim de aktif olarak geçmişle olan muhasebelerimi bana getirdi. Neden köye geldiğim ve neden burada yaşamaya çalıştığım ve acaba zoru mu seviyoruma kadar beni alıp götüren sanal bir seyahat yaptım. Farkına vardım ki istediğim olmayınca kendime hesap sorma ve kendimi suçlama eğilimim var ve böylece kendimi meşgul etme konusunda çok iyiyim. Bunu farkedince tüm bedenime bir gülümseme yayıldı... Hepsini koydum yanıma ve kocaman bir nefes alıp kendimi bıraktım boşluğa. 4 gün boyunca özellikle akşamları yaşadığım bu deneyim beni Ocak 2017 ilk haftasına kadar kucakladı.
Her güne bir liste ile başlamak yerine zihnimi özgür bırakıp, kapasitemi ve kabiliyetlerimi o anda yapılabileceklere bıraktım ve iş akış içinden çıkmanın verdiği yaratıcılıkla günlerimi yaşamaya devam ettim. Görünürde pek birşey değişmese de içimde pek çok şey yer değiştirmişti. Bu sefer zihnim farklı bilgileri seçti kütüphanesinden...

1,5 yıl önce Kogi geleneklerine göre Murat ile Kolomiya'da evlenmiştik. 10 günlük bir programda Yıldız (Kogi/Cougi), Su (Pi Urek) ve Ateş (Wirrarika/Huichol) ulusu liderlerinin anlattığı hikayeleri ateş başında dinleyip sonrasında onların gelenekleri içinde yaptıkları ve bizimle paylaştıkları seramonilere katılmıştık. Her gün kulağımda çınlayan dişi ve eril enerji vücudumda hiç tanışmadığım şekliyle geziniyordu. Evlilik bu geleneklerde iki vücut bulmuş doğal enerjinin yaratımın birleşmesi ve hayatın devamlılığıydı. Ne kadar basit ve benim gibi yeni duyanlar için ne derece bilinmez bir dünyaydı bu, yeni bir kapı daha aralanmıştı benim için...

Yanlızca Kadın ve erkek değil tüm yaratımın bir olmasıyla yaşayan bu geleneklerde iletişim zihinlerinden gelenle değil doğa anadan geleni dinleyerek yapılıyor. Seramonilerinde bu güzel iletişim kutlanıyor, topluğun her bir faaliyeti doğa anaya sunuluyor. Mısır ekerken farklı, mısırı toplarken ve ilk pişirirken farklı seramoniler yapılıyor. Yeni dünyaya gelen çocuklar, genç kız veya genç erkek olan çocuklar, evlilik, vb her durumda doğa ile iletişim halinde seramoniler yapılıyor. Bu kültürün doğasının kabul ettiği şekliyle evlenmiş olmak Murat ile bana en büyük sorumluluğumuzu her an bize hatırlatıyor Doğa Ananın bir parçası olduğumuz ve Yaşama saygı...Tüm bu yaşanmışlıkları ve evlilik seramonizi tekrar hatırlayarak kendime, bize ve bu geleneklerin bize gösterdiği açıklığa şükran duydum.

Elektrikler gelmiş köydeki rutin ve yoğun hayatımıza geri dönmüştük. Her gün yerli yabancı gazetelerden aldığımız haberleri Murat ile değerlendiriyorduk. Dünyanın kendi çevresinde dönmesiyle ve güneş ile dansını, ay ile ışıldamasından oluşan bu mucize yaşamı insanoğlu olarak bizlerin nasıl algıladığı üzerine konuşuyorduk. Ve bu yaşam dansından nasıl kopuk sanal bir gündemde yaşayıp insan ırkı olarak kendimizi nasıl meşgul ettiğimize şaşırıyorum.

Ülkemizden ve Dünyadan gelen haberlerle hissettiğim duyguların ferahlatıcı olmadığını söylemeliyim. Bu sefer yeni bir ümitsizlik dalgasına kendimi bırakmamaya kararlıydım. Kar yağışının izin verdiği zamanlar bahçeye çıkıp odun kestik. Adriana, Paula, Mamita Mirriam, Viktoria, Rosalinda gibi gelenekleri içinde yaşayan kadınlar doğadaki zor şartlarda ne yapıyorlar? Bize anlatıkları onca güzel hikayenin içinde en ufak bir şikayet bulunmuyordu, kuraklıkta büyük ruha dua ediyor, insanları acı çekerken yanlızca acı çeken için değil acıyla dolu olan, dünyayı yanlış anlayanların kalbi ve ruhu için de dua ediyorlar. Bu arada dua kelimesi gerçeğin söylenmesi, gerçeğin çağrılması olarak tarif etmişlerdi. 1,5 yıl önce bu kadınların hayat hikayelerini ve geleneklerini dinlerken onları; evlerindeki şevkatin, dürüstlüğün, sevecenliğin, kalp gücünün tezahürü ile kalbime, zihnime, defterime kaydetmiştim. Odun keserken her biriyle zihnimden konuştuğumu farkediyorum.

Kolombiya'da bizlere evlerini açan ve destekleyen dostlarımız, evlilik törenimizin Kogi geleneklerine göre gerçekleşmesini mümkün kılan Mamita Merriam ve Taita, Wirarika kabilesi... Her biri kendi kültüründe yaşarken başka kültürlerin dayatması ile yakınlarını kaybetmişler, topraklarından olmuşlar, geleneklerini baskı altında sürdürmeye devam etmişlerdi. Halen sayısı az olan bu topluluklar binlerce yıllık geleneklerini devam ettirerek yaşıyorlar ve aslında kayıplarından çok doğa anayla olan bağlantılarını önemsiyorlar. Bu arada belli programlar seramoniler düzenleyerek doğa anayla bir olmak isteyen insanlara arazilerini açıyor, evlerini paylaşıyorlar. Önceleri bu sabıra, şevkate ve doğa anayla olan bağlarına merakımdan, şimdilerde ise kendimde olmayanı canlandırma sabırsızlığımdan bu güzel insanları yeniden ziyaret etmek istiyorum. Ve sonrasında alevlenen yeni bir heyecanla Murat'a Kolombi'yaya gecikmeli seyahatimizi yapalım dediğimi hatırlıyorum. Hatta uçak biletleri fiyatlarını görünce kalış süremizi 2 ay olarak belirledim. Mevcut bütçemiz bu seyahati finanse etmese de bir yolunu bulacağımıza hiç şüphem yoktu...Ocak ayında tarihini hatırlamadığım bir gecede sobanın başında biletimizi internetten aldık ve Murat ile gülümseyip hayırlı olsun dedik.Yatmadan önce Murat ile Kogi'lerin biz younger brother lara olan mesajini tekrar dinledik...



0 Comments

Your comment will be posted after it is approved.


Leave a Reply.

    Categories

    All
    Brochures
    English
    Murat
    Selin
    Testimonials
    Turkish
    Video
    What We Like

    Archives

    August 2018
    May 2018
    April 2018
    March 2018
    February 2018
    August 2017
    June 2017
    January 2017
    December 2016

    RSS Feed